Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen iklim zirvesinde konuşan BM Genel Sekreteri António Guterres’in sadece vergi önerisinde bulunan sözlerine tepki göstermemek elde değil. Fransız Devleti’nin turizm açısından aldığı vergiler hakkında konuşmak için iyi bir konumda olduğumuz için bu konuyu düzenli olarak ele alacağız.
Azerbaycan’ın dünya sözde demokratik devletler sıralamasında en alt sıralarda yer aldığını da belirtmemiz gerekiyor. 2003 yılından bu yana ülkenin hükümeti ve ekonomisi büyük ölçüde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ailesi ve yakın arkadaşları tarafından kontrol ediliyor. 19. yüzyıldan bu yana petrol sektörünün önemli bir oyuncusu olan ülkenin ekonomisi petrokimya ihracatına bağlı. Son olarak Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ topraklarını ele geçirmek için komşusu Ermenistan ile yakın zamanda iki savaş yaptığını da unutmayalım.
Daha fazla vergi mi?
Salı günü BM genel sekreteri, gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliği çabalarını desteklemek için havacılık, denizcilik ve fosil yakıt çıkarımına yönelik yeni dayanışma vergileri çağrısında bulundu.
Guterres, COP29’un açılışında “Kirletenler ödemeli” dedi. BM şefi için iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve en savunmasız nüfusları korumak için küresel ve adil eyleme geçmenin zamanı geldi. Bu farklı tedbirlerin Temmuz ayında Brezilya’da yapılması planlanan G20 zirvesinde de dile getirilmesini umuyor.
Seyahat endüstrisi zaten üzerine düşeni yapıyor
Guterres, dünya genelindeki halkların uğradığı kayıp ve zararları finanse etmek için üye ülkelerin kendilerine daha ağır vergiler vermesini önerdi. Seyahat endüstrisi hâlihazırda kalkınma yardımlarına önemli bir katkı sağlamakta ve bu sayede özellikle yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve sosyal istikrarı sağlamaktadır. Sanayimiz, BM Genel Sekreteri’nin gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımları artırmak amacıyla hava ve deniz taşımacılığına vergi getirilmesi çağrısına ancak karşı çıkabilir.
Hava yolculuğunu ve gemi seyahatlerini daha pahalı hale getirmek kesinlikle en iyi yaklaşım değil
Özellikle iklim değişikliğinden etkilenen gelişmekte olan ülkelere yönelik mali desteğin gerekli şekilde artırılmasına yönelik araçların diğer kaynaklardan sağlanması gerekmektedir.
Siyasi amaç seyahati daha pahalı hale getirmek ve dolayısıyla seyahati kısıtlamak olmamalıdır.…
Hükümetler ve politikacılar nihayet deniz ve hava taşımacılığına yönelik yenilenebilir yakıtların (Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı veya SAF) tedariğine yönelik bir çerçeve oluşturmalıdır.
Siyasi tarafın, Antonio Guterres’in talep ettiği gibi yeni ek vergiler yerine hava trafiğine uygulanan devlet vergilerini düzeltmesi de acildir.
Hava ve deniz taşımacılığı modlarının fiyatlarının tek taraflı olarak artması, talebin azalmasına ve dolayısıyla hedef bölgelerdeki ekonomik gücün önemli ölçüde zayıflamasına yol açacaktır. Sürdürülebilirlik iklimin korunmasıyla sınırlı değildir. Sürdürülebilirlik ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutların birleşiminden oluşur. Turizm, özellikle yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve dolayısıyla sosyal istikrarı sağlar. Bunu riske atmak doğru yol olamaz.