26 Aralık 2004’te Sumatra açıklarında meydana gelen 9.1 büyüklüğündeki depremin neden olduğu yıkıcı bir tsunami Hint Okyanusu kıyılarını vurdu. Tayland ve özellikle Khao Lak bölgesi, birçok uluslararası turistin de aralarında bulunduğu binlerce ölüm, yaralanma ve kayıp kişinin kaydedildiği, en çok etkilenen bölgelerden biriydi.
Yirmi yıl önce, bu felaketten hemen sonra, Noel’in ertesi günü, Khao Lak trajik geçmişini, hayatta kalanların dayanıklılığını kutlarken, kurbanlara saygı duruşunda bulunan bir dizi anı mekânına dönüştürdü. Duygu ve tarihle dolu bu alanlar, gezginleri muhteşem doğal güzelliğe sahip bir bölgeyi keşfederken bu felaketin insan üzerindeki etkisi üzerinde düşünmeye davet ediyor.
Ziyaret edilecek siteler:
Nam Khem Tsunami Anıt Parkı
Nam Khem köyünde yer alan bu huzurlu tesis, düşünmeye davet ediyor. Park, oturan bir Buda’nın altın heykeli, kurbanların isimlerini taşıyan bir duvar ve özel bir müze ile işaretlenmiştir. İkincisi, kişisel nesneleri ve dokunaklı hikayeleri birleştirerek felakete dair derinlemesine bir bakış açısı sunuyor. Girişin ücretsiz olması, burayı kolektif hafızayı onurlandırmak için herkesin erişebileceği bir alan haline getiriyor.
Bang Niang’daki 813 Tsunami Anıt Parkı
Dalgaların 2 km içeriye taşıdığı ünlü polis botu 813 bu parkın en önemli özelliğidir. Bu etkileyici kalıntı, tsunaminin yıkıcı gücünü hatırlatıyor ve dayanıklılığın sembolü olarak hizmet ediyor. Alandaki dalgaları temsil eden bir hatıra heykeli, düşünmeye davet ediyor.
THE Bang Muang’daki tsunami mezarlığı
Bu mezarlık, kimliği belirsiz tsunami kurbanlarının kalıntılarına ev sahipliği yapıyor ve sessiz bir tefekkür alanı sağlıyor. Bu, paramparça olmuş hayatların dokunaklı bir kanıtı ve felaketin boyutunun bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor.
Lam Kaen’deki Donanma Teknesi 215
813 numaralı tekneden daha az bilinen bu gemi aynı zamanda dalgaların taşıdığı denizden uzakta duruyor. Deniz Kaplumbağası Koruma Merkezi’nin yakınında bulunan bu bina, dalgaların gücünün ve sonuçlarının öyküsünü tamamlıyor.
Khao Lak tsunami anıt alanlarını keşfetmek, büyük bir trajedi karşısında cesaret ve dayanışmayla yeniden ayağa kalkmayı başaran bir topluluğun tarihine dalmak anlamına geliyor. Burası aynı zamanda Tayland.