Otantik Danimarka: gastronomi, kültür ve dinlenme arasında

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları sırasında, Danimarka Evi’ndeki Danimarka Pavyonu, doğadan kültüre, yenileyici turizmden gastronomiye kadar basit ama sıra dışı deneyimlerle otantik Danimarka’nın özünü temsil eden altı benzersiz Danimarka destinasyonunu sergiledi.

Benzersizlikleri ve gezginleri yerel topluluklar ve yaşam tarzlarıyla buluşturma yetenekleri nedeniyle seçilen bu destinasyonlar, keşfedilmemiş parkurlarda özgün deneyimler arayanlar için alışılmadık ve ilginç aktiviteler sunuyor.

1- Bornholm adası

Danimarka ile İsveç’in güneyi arasında yer alan bu ada, bir zamanlar yerel ekonominin temel direği olan beyaz kuleli tipik tütsühanelerle doludur. Bugün, on adet geleneksel tütsühane halen faaliyettedir ve ziyaretçilere kızılağaç tütsülenmiş balıkları yerinde tatma fırsatı sunmaktadır. En bilinenleri arasında yer alan Allinge Smokehouse, tipik bir yemek deneyimi sunmanın yanı sıra çocuklar için oyun alanları ve akşamları hareketli bir gece kulübüyle bir eğlence mekanıdır. https://www.visitdenmark.fr/danemark/quoi-faire/gastronomie/bornholm

2- Billund yakınlarındaki Little Belt köprüsünde köprü yürüyüşü

Avrupa’da eşsiz bir adrenalin deneyimi için köprü yürüyüşü eski Küçük Kuşak köprüsünden Fredericia’ya gitmek kaçınılmazdır. Little Belt’in ve Billund yakınlarındaki sahil beldesi Jutland’ın nefes kesen manzarası eşliğinde 2,5 kilometrelik parkurda 60 metre yükseklikte yürümek, yalnızca burada yaşanabilecek nefes kesici bir macera. Her büyüklükteki gruplara uygun olan bu aktivite, çevredeki doğa ve deniz faunasına benzersiz bir bakış açısı ve kesinlikle bir varış noktasını keşfetmenin alışılmadık bir yolunu sunar. https://www.visitdenmark.fr/danemark/planifie-votre-voyage/bridgewalking-unforgettable-experience- gdk1092425

3- Batı kıyısındaki Wadden Denizi’nde istiridye safarisi

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Wadden Denizi Milli Parkı, istiridye ve yumuşakçaların bolluğuyla ünlüdür. Sular çekildiğinde ziyaretçiler yerel uzmanların rehberliğinde istiridye safarisine katılarak deniz dibindeki gastronomik hazineleri keşfedebilirler. Ekim ayından nisan ayına kadar bu aktivite, doğada özgün bir deneyim yaşamak, yerel lezzetleri tatmak ve yerel topluluğa yakınlaşmak isteyenler için idealdir. https://www.visitdenmark.fr/danemark/quoi-faire/gastronomie/goutez-les-huitres-au-danemark

4- Røsnæs – Zelanda’da şarap tadımı ve doğa parkurları

Zelanda’daki Røsnæs yarımadası, kireçtaşı alt toprağı ve Danimarka’nın geri kalanına göre daha fazla güneş ışığı ve daha az yağış alan iklimi sayesinde beyaz, roze ve köpüklü şarap üretimi için ideal olan üzüm bağlarıyla giderek daha fazla tanınıyor. Ziyaretçiler dört yerel üzüm bağını keşfedebilir ve bölgenin otantik lezzetlerini deneyimleme fırsatı sunan rehberli tadımlara katılabilirler. Røsnæs Rundt projesi aynı zamanda macera ve doğal güzelliğin keşfi ile su ve kara aktivitelerinin mükemmel bir karışımını sunan 13 ilgi çekici noktayı birbirine bağlayan bir doğa parkuru da sunuyor.

5- Funen – bira rotası

Bira severler için Funen adası, biracılık geleneği ile yenilik arasında bir yolculuk için rehberli turlar ve tadımlarla tarihi ve butik bira fabrikalarını birleştiren bir güzergah sunuyor. Aile tadım odasından Svendborgsund Bryghus130 yılı aşkın süredir kaliteli biralar üreten, geleneksel teknikleri ve modern süreçleri birleştiren tarihi bira fabrikası A/S Brewery Vestfyen’de yerel hammaddeleri ön plana çıkaran, Refsvindinge Bira Fabrikası. Danimarka mikro bira fabrikalarının en küçük ve en sembolik olanı. Kaliteli biraları tatmak, yerel üretimin otantik lezzetlerini keşfetmek, tutkulu bira ustalarıyla tanışmak ve kendinizi Danimarka bira kültürüne kaptırmak için mükemmel bir fırsat. https://www.visitfyn.com/fyn/experiences/breweries-fyn

6- Kopenhag’ın kuzeyindeki Dragør köyü

Trenle sadece 40 dakika uzaklıkta harika ve otantik bir sahil şeridi keşfetmek varken neden kendinizi başkentle sınırlayasınız ki? Dragør, zamanda asılı kalmış gibi görünen bir kıyı balıkçı köyüdür. Bir zamanlar Danimarka’nın en büyük denizcilik şehirlerinden biri olan ve Øresund Denizi üzerinden İsveç’e giden önemli bir rota olan limanı, artık geleneği sürdüren restoranlara, mağazalara ve balıkçı teknelerine ev sahipliği yapıyor. Arnavut kaldırımlı sokaklarında ve 18. ve 19. yüzyıllardan kalma sarı binaların arasında dolaşan ziyaretçiler, Danimarka “hygge”sinin tam olarak yaşandığı Dragør’un sakin ve samimi atmosferine kendilerini kaptırabilirler. https://www.visitcopenhagen.com/copenhagen/day-trips/dragor-well-preserved-coastal-charm

Metin ve fotoğraf Fransa’daki VisitDenmark basın servisi tarafından sağlanmıştır.